0 (352) 324 00 50

Kök kanal tedavisi işlemi, diş kaynaklı ağrıyı dindirmenin ve doğal dişleri ağızda tutmanın en kesin ve emin yoludur. Dişlerin köklerinde enflamasyon veya enfeksiyon geliştiğinde bu sorunlar için kanal tedavisi işlemine ihtiyaç duyulur. Kök kanal tedavisi işlemi esnasında; Endodonti Uzmanı doktor tarafından dişin içerisindeki pulpa (diş özü) uzaklaştırılır; diş çürüğü temizlenir ve dişlerin kanalları dezenfekte edilerek şekillendirilir ve son olarak diş kökü ve dişin görünen kısmı ayrı ayrı olmak üzere özel dolgu maddeleriyle doldurulur.

 

Kanal tedavisi işlemine neden ihtiyaç duyulmaktadır?

  Kök kanal tedavisi işlemine pulpa ve kök kanalları içerisindeki yumuşak doku iltihaplandığında veya enfekte olduğunda ihtiyaç duyulmaktadır. Kök kanal tedavisi işlemini gerektiren klinik durumlar şu şekildedir:

• Derin çürükler

• Dişe uygulanan çok sayıda operatif işlemi takiben gelişen pulpa iltihabı

• Dolgu veya kron restorasyonun yetersiz kalitede olması

• Dişte oluşan kırık ve çatlaklar

  Ayrıca, dişte pulpa hasarına neden olan bir kaza; dişte görünür kırık hattı veya gözle fark edilmeyen çatlaklar zaman içerisinde enfeksiyon gelişmesine sebep olabilmektedir. İltihaplanmış veya enfekte olmuş pulpa tedavi edilmezse; ağrıya ve apse oluşumuna neden olmaktadır.

  Güzelliğin ve sahip oldunan fiziksel güç ve enerjinin korunmasında dişlerin çok önemli işlevi bulunmaktadır. Endodontik tedavi (kanal tedavisi) ile dişler ağızda tutulur, doğal gülüş bozulmaz, dişlerin fonksiyonunun devamı sağlanır; sağlıklı bir şekilde beslenilerek hayatta kalmayı sağlayan en önemli organlardan birisi doğal dişlerdir. Doğru ağız bakımı ve düzenli diş hekimi kontrolleri ile kök kanal tedavisi görmüş pek çok diş yaşam boyu ağzımızda kalabilmektedir.

Kanal tedavisi işleminin sağladığı faydalar nelerdir?

  Kanal tedavisi işlemi aslında ağrısız bir işlemdir ve hastanın iyileşme süresi boyunca yaşadığı konforsuzluk diş çekimine nazaran oldukça azdır. Modern teknikler ve etkili anestezi işlemleri sayesinde kanal tedavisi deneyimi yaşayan hastalar, dişlerini çektiren hastalara nazaran 6 kat daha az ağrı ve konforsuzluk belirtmektedirler.

  Kanal tedavisi ya da herhangi başka bir endodontik tedavi gören hastaların dişlerindeki enfekte pulpa dokusu uzaklaştırılır, kanallar gütta-perka adı verilen dolgu maddesiyle doldurulur. Son olarak, dişler koruma amacıyla kron uygulaması (kaplama) veya kalıcı dolgu ile tamamlanarak, dişlerin ağız içerisindeki fonksiyonunun devamı sağlanmış olur.

Kanal tedavisi esnasında kullanılan teknoloji ve materyaller

  Günümüzde kanal tedavisi işleminin lastik örtü eşliğinde yapılması gelişmiş ülkelerde tedavi standartlarından biri olarak kabul edilmektedir. Aşırı harabiyet olmayan ve lastik örtü aparatının dişe uyumlanabildiği bütün dişlerde tedavinin lastik örtü ile yapılması önerilmektedir. Bunun haricinde Endodonti Uzmanı doktorlar kanal tedavisi işlemi esnasında özel büyüteçli gözlükler ve operasyon alanının detaylı izlenebilmesi amacıyla ağzı görüntüleyen mikroskoplar kullanmaktadırlar. Bu sayede tedavinin güven ve başarı içerisinde gerçekleştirilmesi güvence altına alınmış olur.

   

Kanal tedavisi işleminin bitirilmesi

  Kanal tedavisi işlemi esnasında 2 aşamalı dolgu işlemi uygulanmaktadır. Önce dişin kökleri içerisindeki kanallar temizlenmekte ve dezenfekte edilerek doldurulmaktadır. Ardından dişin üst kısmının daha önce çürükten temizlenmiş bölgesine dişin özelliklerine yakın malzemeler kullanılarak onarım işlemi uygulanır böylece eksik diş dokusu tamamlanmış olur.

  Bu amaçla direkt restorasyonlar denilen kompozit (estetik beyaz dolgu) dolgular ve amalgam (gümüş renkte, metalik) dolgular kullanılabilir. Günümüzde endodontik tedavi görmüş dişler fiber post destekli kronlar (kaplama) veya inlay, onlay, endokron adı verilen yarım kronlar (yarım kaplama) ile kaplanmaktadır. Bu malzemeler özel laboratuvarlarda kalifiye tekniker insan emeği ile hazırlanabilirken günümüzde dijital diş hekimliği teknolojileri aracılığı ile özel bilgisayar destekli dizayn ve üretim cihazları yardımıyla da üretilip hazırlanabilmektedir.    

Doğal dişinizi korumanın diğer faydaları nelerdir?

  Diş çekimi kanal tedavisi işlemi ile karşılaştırıldığında, takip eden diş randevuları gerektiren daha uzun bir tedavi sürecine neden olur. Köprü protezleri veya implant tedavisi hasta açısından hem daha maliyetli hem de daha zahmetli olmaktadır. Ayrıca pek çok özel sağlık sigortası, dişi koruyan ve ağızda tutan endodontik tedavilerin maliyetini karşılamaktadır.

  Endodontik tedavi işlemini takiben uygulanan diş kaplamaları (kron, endokron gibi) doğal dişin fonksiyonunu sürdürdüğü gibi aynı zamanda kozmetik ve estetik açıdan gülüş estetiğinin ve yüzün bütüncül simetrisinin devamını sağlar. Kanal tedavisi ve uygun restorasyon uygulanmış kişiler özgürce gülebilir, konuşabilir, yemek yiyebilirler.

Diğer Endodontik Tedavi Seçenekleri Nelerdir?

  Kanal tedavisi uygulanmış pek çok diş yaşam boyu ağızda kalabilirken; dirençli (inatçı) enfeksiyonun görüldüğü nadir sayıdaki vakada başka tedavi seçenekleri söz konusu olabilmektedir. Kanal tedavisi uygulanmış dişiniz varsa ve problemleriniz devam ediyorsa Uzman Doktorunuza (Endodontist) ilave ve ileri tedavi prosedürleri hakkında danışmanız gerekecektir.

Endodontik Retreatment (Kanal Tedavisi Yenilenmesi)

Kanal tedavisi yenilenmesi işlemi esnasında, Endodonti uzmanı doktorunuz dişinizi yeniden açacak ve daha önceden uygulanmış olan kanal dolgunuzu uzaklaştıracaktır. Ayrıca Uzman Doktorunuz, dişinizi dikkatle muayene edecek ve ilave kanal veya yeni enfeksiyon varsa bunları tespit edecektir. Bu muayene ve değerlendirmenin ardından, enfeksiyon uzaklaştırılarak, dişlerin kanalları yeniden şekillendirilip dezenfekte edilecek ve yeni kanal dolgusu dişe uygulanacaktır. Dişin iyileşmesi takip edilip gerekli kontroller yapıldıktan sonra dişin kalıcı restorasyonu yapılacaktır.   

Endodontik Cerrahi

  Endodontik cerrahi, ilk tedavi öncesinde diş radyografisi (muayene filmi) ile tespit edilemeyen dişlerdeki küçük çatlak ve gizli kanalların tespit edilmesinde kullanılabilmektedir. Kök kanalları içerisindeki kireçlenmelerin uzaklaştırılmasında veya herhangi bir nedenle hasar gören kök yüzeyleri ve kemik dokunun onarılmasında cerrahi işleme başvurulabilmektedir.

  Uzman doktorunuzun tavsiye ve yönlendirmelerine uyulduğu takdirde, cerrah işlem hastaların endişe etmesini gerektirmeyen bir işlemdir. Üç boyutlu görüntü imkanı veren diş tomografisi gibi dijital görüntüleme sistemleri ve yüksek büyütme ile işlemin başarısını destekleyen operasyon mikroskopları sayesinde cerrahi işlem hızlı, konforlu ve başarılı şekilde uygulanmaktadır. Doğal dişinizi kurtarmak ve ağzınızda tutmak için uygulanan pek çok cerrahi yöntem ve teknik bulunmaktadır. Bunlardan en çok bilinenleri apikal cerrahi ya da kök ucu (apikal) rezeksiyonu olarak bilinen işlemdir; bu işleme, dişi çevreleyen kemik dokuda iyileşmeyen enfeksiyon ve kronik iltihap mevcut olduğunda gerek duyulmaktadır.

Diş İmplantları

  Diş çekimi düşünülmeden önce uygulanabilecek bütün tedavi seçenekleri değerlendirilir; diş çekimi her zaman son seçenek olarak değerlendirilmelidir.

  Eğer endodontik (kanal tedavisi) işlemlerle ilgili diş kurtarılamazsa ve çekilmek zorunda kalınırsa, düzgün çiğneme ve beslenme faaliyetinin devamı ve doğal görüntünün korunması için diş implantları gündeme gelmektedir. Tedaviyi üstlenen profesyonel ekip ile genel sağlık açısından en doğru seçim konusunda hastayı bilgilendirecektir.

Doğal dişinizi kurtarmak

  Hiçbir yapay malzeme, doğal dişinizin tat alma duyusuyla birlikte çiğnemedeki rolünün veya gülüşünüzde yaptığı pozitif katkının yerini tutamaz. Düzenli fırçalama ve ara yüz bakımı ve 6 aylık periyotlarla diş hekimi kontrolleri yapıldığında kanal tedavisi görmüş dişler ömür boyu ağzınızda kalabilmektedir. Bazen dişleriniz enfeksiyon geçirebilir veya diş hastalıkları gelişebilir, böyle zamanlarda bakım ve onarım işlemlerine ihtiyaç duyulur. Eğer mümkünse, her zaman doğal dişlerin tedavileri gerçekleştirilip ağızda tutulmaları sağlanmalıdır. Dişim çekilse de bir şey kaybetmem düşüncesi bazen akla gelse de, dışarıdan gözükmeyen alanlarda meydana gelen diş kaybı bile hastanın yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyecektir.

  Daha kesin bir çözüm tercih etme veya daha ekonomik bir seçenek olacağı düşüncesiyle diş çektirmeyi düşünmemek gerekir! Ağızdaki eksik dişler, başka dişlerin pozisyonlarında da bir takım kayma ve değişikliklere neden olabilir, ayrıca doğru çiğneme faaliyetini sekteye uğratarak, doğal gülüş estetiğini bozabilir. Diş çekimi başlı başına enfeksiyonun kendisinden daha ağrılı bir işlemdir ve çekim boşluğunu yapay protezlerle doldurmak, tekrarlayan diş hekimi randevuları gerektirmektedir.

  Tedavilerde tercih edilen teknolojiler, teknikler ve malzemelerdeki ilerlemeler sayesinde doğal dişinizi kurtarmak için pek çok tedavi seçeneği karşımıza çıkmaktadır. Yapacağınız seçimin hem dişinizi hem de gelecekte ağız sağlığınızı nasıl etkileyebileceğinin iyi değerlendirilmesi gereklidir. Genel sağlığınız ve kozmetik sonuçlar birlikte değerlendirildiğinde eğer mümkünse doğal dişinizi öncelikle ağızda tutmak ilk gaye olmalıdır. Endodonti uzmanı doktorlar doğal dişleri korumak üzere eğitim almışlardır. Dişinizle ilgili en doğru değerlendirmeyi yapıp en doğru tedavi yaklaşımını size sunacaklardır.

Bazı İpuçları

• Diş ağrısı veya yüzde ödem (şişlik) fark edildiğinde vakit kaybetmeden hareket etmek gereklidir. Pek çok Endodonti Uzmanı sıkıntılarınızın giderilmesi için zaman zaman haftasonları bile acil vakaları tedavi etmektedir.

• Diş hekiminiz ilgili dişin çekimine karar verdiğinde, kanal tedavisi seçeneğinin mümkün olup olmadığının sorulması önemlidir.

• Çekim kararı verilen dişlerin son bir kez Endodonti Uzmanı tarafından değerlendirilmesi önerilmektedir.

Kanal tedavisi ile ilgili yanlış bilinenler

Yanlış 1: Kanal tedavisi işlemi ağrılı bir işlemdir.

  Uzun yıllar önce modern teknoloji ve anestezi tekniklerinin gelişmediği dönemlerde basit dolgu tedavileri bile ağrıya neden olmaktaydı. Şiddetli diş ağrısı, genellikle diş dokusunun hasarını belli eder ve Endodonti Uzmanı tedavi sırasında bu zarar görmüş dokuyu uzaklaştırarak iyileşmeyi başlatır. Ayrıca Endodonti Uzmanları, diş ağrısının giderilmesi konusunda özel eğitim almış kişilerdir, vakaların çoğu hızlı ve konforlu şekilde tedavi edilmektedir. 

Yanlış 2: Kanal tedavisi işlemi başka hastalıklara yol açar.

  Güvenilir olmayan bilgi kaynakları aracılığıyla kanal tedavisi görmüş dişlerin yeniden enfekte olmaya yatkın oldukları gelecekte yeniden hastalık kapacakları düşüncesi gerçeği yansıtmamaktadır. Bu yanlış bilgiler Modern Tıp’ın hastalıkların nedenini keşfettiği dönemden önce gerçekleştirilen yanlış tasarlanmış ve sonuçlarının hataları kanıtlanmış bir takım eski çalışmalara dayanmaktadır.

Yanlış 3: Kanal tedavisi yaptırmak yerine dişi çektirmek daha mantıklı bir seçenektir.

  Dişi kurtarmak mümkünse her zaman ilk olarak uygulanması gereken seçenektir. Endodontik tedavinin (kanal tedavisi) başarı oranı çok yüksektir ve kanal tedavisi görmüş dişlerin çok büyük kısmı ömür boyu ağızda kalmaktadır. Çekilmiş bir dişin boşluğunu köprü protezleri veya implant ile doldurmak daha fazla zaman gerektiren ve daha pahalı işlemlerdir ve bu işlemler komşu dişlerde ve komşu kemik dokuda hasara yol açabilir.

Diş Ağrısı

  Eğer dişiniz ağrıyorsa, ister keskin, ister zonklayıcı, künt veya şiddetli bir ağrı olsun, ısırma ve çiğneme işlemi güçleşir, tüm gün boyunca başka herhangi bir işe konsantre olmanızı engelleyecek biçimde varlığını hissettirebilir, gece ağrısı görülebilir veya ağrı kesici alınmasına rağmen ağrı hafiflemeyebilir.

  Dişinizdeki ağrının sebebi diş çürüğü, dişte çatlak veya enfeksiyon olabilir. Nedeni ne olursa olsun, devam eden diş ağrınız varsa Endodonti Uzmanı muayenesi gerekli ve faydalı olacaktır.

Diş Hastalıklarına Bağlı Ağrılar ve Muhtemel Nedenleri

Soğuk ve sıcak gıdalar alındığında hissedilen anlık hassasiyet

Nedenleri: Hassasiyet kalıcı değilse ve kısa süreli hissediliyorsa, genellikle ciddi bir problem olmadığı düşünülür. Küçük bir çürük veya hijyenik olmayan dolgu varlığında ayrıca minimal diş eti çekilmelerinde dişin boyun kısmında hassasiyet ortaya çıkabilir.

Ne yapılmalı: Yumuşak veya ekstra yumuşak fırça seçilerek hassasiyet giderici özel diş macunları kullanılır. Fırçalama esnasında sağdan sola veya soldan sağa fırçalamak yerinde yukarıdan aşağı tarzda fırçalama tekniği tercih edilmelidir; böylece dişinizdeki hassasiyet oluşan yüzeyler macun içeriğindeki özel moleküller tarafından örtülenir. Hassasiyet uzun süre devam ederse; kliniğe başvurulmalı Uzman Doktorlar tarafından değerlendirilmelidir.

Diş tedavisinden sonra gelişen sıcak ve soğuk gıdalara karşı hassasiyet

Nedenleri: Son uygulanan tedavi işlemi esnasında dişin pulpası geçici olarak hasar görmüş olabilir. Kısa bir süre tedavinin sonucunu beklemek ve takip etmek mantıklı olacaktır.

Ne yapılmalı: İki ila 4 hafta beklenmesi tavsiye edilir, ağrı kalıcıysa, Genel Diş Hekimi veya Endodonti Uzmanı tarafından ağrı ve hassasiyetin ciddiyeti değerlendirilir.

Çiğneme esnasında meydana gelen keskin ağrı

Nedenleri: Keskin ağrı, çürük, sızdırmazlığını kaybetmiş diş dolgusu veya dişte mevcut çatlak nedeniyle ortaya çıkabilir. Dişi iç katmanlarında bulunan diş pulpası zarar görmüş olabilir.

Ne yapılmalı: Dişin durumu Genel Diş Hekimi tarafından değerlendirilmeli, eğer ilgili dişte pulpada hasar olduğu düşünülüyorsa, hasta Endodonti Uzmanı’na yönlendirilmelidir. Endodonti Uzmanı, pulpa hastalıklarının tedavisinde ehil kişidir, kanal tedavisi işlemini ve hasar görmüş pulpanın uzaklaştırılması ve zarar görmüş dişin restorasyonunu gerçekleştirir.

Sıcak ve soğuk gıdalar ile temas sonucu gelişen ve 30 saniyeden daha uzun süren kalıcı ağrı

Nedenleri: Derin çürük veya fiziksel travma nedeniyle dişin pulpası geri dönüşümsüz olarak zarar görmüş olabilir.

Ne yapılmalı: Genel Diş Hekimi veya Endodonti Uzmanı’na acilen başvurulmalı ve kanal tedavisi uygulanarak ilgili dişin kurtarılması sağlanmalıdır.

Sürekli ve şiddetli ağrı, basınç hissi, dişetinde şişlik (ödem) ve ilgili diş bölgesine dokunmada hassasiyet

Nedenleri: Dişi çevreleyen dokuda ve kemikte enfeksiyon nedeniyle apse gelişmiş olabilir.

Ne yapılmalı: Endodonti Uzmanı’na ağrının giderilmesi ve ilgili dişin teşhis ve tedavisinin gerçekleştirilmesi için başvurulur ve ilgili dişin kurtarılması hedeflenir. Ağrı kesicilerin etkisi kısmi olacaktır.

Dişlerin çiğneyici yüzeyleri ve çene kemiğinde künt ağrı

Nedenleri: Halk arasında diş gıcırdatma olarak bilinen Bruksizm bu tip ağrılara neden olabilmektedir. Sinüzit nedeniyle meydana gelen yüzdeki ve dişlerdeki ağrı, diş hastalıkları nedeniyle meydana gelen ağrılarla bazen karışabilmektedir.

Ne yapılmalı: Hasta Diş hekimi tarafından Bruksizm açısından değerlendirilmelidir. Sinüzit nedeniyle meydana gelen baş ağrısı şiddetli ve kronik ise Kulak Burun Boğaz kliniğine hasta yönlendirilir.

Çatlak Dişler

  Kaza veya herhangi bir sebeple dişte meydana gelen bir çatlak, çiğneme esnasında meydana gelen düzensiz ağrılardan, sıcak veya soğuk gıdalara maruz kalındığında ortaya çıkan ani ağrılara kadar değişkenlik gösterir. Pek çok vakada, ağrı gelip geçici tarzdadır ve Diş hekimi ağrının kaynağını tespit etmekte zorlanabilir. Eğer ilgili dişte bir çatlak olduğundan şüpheleniyorsa vakit kaybedilmeden bir Endodonti Uzmanı’na başvurulmalıdır.

  Endodonti Uzmanı çatlak dişlerin teşhis ve tedavisinde uzmanlaşmış kişidir, çatlak tipine, lokasyonuna ve çatlağın büyüklüğüne göre uygun tedaviye karar verir. Tedavisi gerçekleştirilen pek çok çatlak diş, uzun yıllar ağrısız bir şekilde çiğneme fonksiyonunu yerine getirebilmektedir.

Çatlak diş neden ağrır?

  Çatlak dişini neden ağrıdığını anlayabilmek için diş anatomisinden biraz bahsetmek gerekecektir. Dişi içerisinde, beyaz mine tabakasının ve daha sert olan dentin tabakasının altında pulpa adı verilen yumuşak bir doku bulunur. Pulpa (diş özü), dişe ait sinir ve kan damarlarını içerir.

  Dişin dış tabakaları çatlak vb. bir sebeple zarar gördüğünde, çiğneme esnasında bu parçalar hareket eder ve pulpada irritasyon meydana gelir. En nihayetinde, bu noktadan itibaren pulpa zarar görmeye başlar ve belli bir noktadan sonra kendi kendini iyileştiremez hale gelir.

  Diş sadece çiğneme esansında ağrımaz, sıcak ve soğuk uyaranlara da hassas hale gelir. Zamanla, çatlak diş kendi kendine herhangi bir uyaranla (sıcak, soğuk, çiğneme faaliyeti) karşılaşma olmadığında bile ağrır hale gelebilir. Geniş ve yaygın çatlaklar pulpa dokusunun enfeksiyonuna neden olur ve bu enfeksiyon dişi çevreleyen komşu kemik ve diş etine yayılabilir.

Dişim kırıldıysa ne yapmalıyım?

  Diş kırılmaları diş yaralanmalarının büyük çoğunluğunu oluşturmaktadır. Kırık meydana gelen pek çok dişte, kırık parça diş minesine tekrar yapıştırılabilir veya kırık hattı; diş ile aynı renkte dolgu maddesi restore edilebilir veya dişe yapılan kron restorasyon ile doku kaybına uğrayan diş kaplanabilmektedir. Kırık meydana geldiği andan itibaren en yakın zamanda Diş hekimine başvurulmalı ve klinik durumun kötüleşmesine engel olunmalıdır.

Çatlak Dişler Nasıl Tedavi Edilir?

  Çatlak dişlerin klinikte gözlenen pek çok değişik görüntüsü vardır. Dişiniz için uygun tedavi ve tedavinin sonuçları çatlağın tipine, bulunduğu yere ve çatlağın büyüklüğüne göre değişkenlik göstermektedir. 

Çatlak Çizgileri

  Çatlak çizgileri dişin dış katmanı olan mine tabakasını etkileyen minik çatlaklardır. Bu çatlaklar genelde yetişkinlerin dişlerinde görülür. Çatlak çizgileri yüzeyseldir, ağrı vermez ve gözle fark edilmelerinin haricinde herhangi bir tedavi ve girişimi gerektirmezler.

Tüberkül Kırığı

  Çiğneme işlemi sırasında özellikle diş dolgusuna komşu bölgeden dişin bir kısmı kopabilir ve genelde kopan parça tüberkül kırığı olmaktadır. Bir tüberkül kırığı çok nadiren pulpada hasar oluşturacak boyuta ulaşır ve genellikle çok fazla ağrı sızı vermez. Dişin tüberkül bölgesinde meydana gelen bu eksiklik dolgu maddesiyle onarılır veya hasar almış dişi daha fazla zarar görmekten korumak için ilgili dişe kron restorasyon (kaplama) uygulanabilir.  

  Çatlamış bir dişiniz varsa ve ağzınızdan nefes alıp verdiğinizde veya soğuk bir şey içtiğinizde ağrı oluyorsa, temiz ve nemli bir sargı bezi hastaya ısırtılır veya Dişhekimine acilen ulaşım sağlandığı süreçte dişin üzeri sargı bezi ile kapatılır. Topikal ağrı kesici ilaçlar, aspirin etkilenen bölgeye asla yerleştirilmez, ağrı kesici krem, merhem kullanılmaz.

Çatlak Diş

  Çatlak diş terimi dişin çiğneyici yüzünden başlayan ve kök boyunca ilerleyen bir hattı ifade eder. Diş henüz kısımlara ayrılmamıştır ancak çatlak zaman içerisinde  ilerleyebilir. Dişi kurtarmak için erken teşhis çok önemlidir. Eğer çatlak pulpaya ulaşmışsa, dişe kanal tedavisi uygulanmalı ve çatlağın büyüyüp yayılmasını engellemek için diş kronlanarak restore edilmelidir.

  Ancak, eğer çatlak dişetinin altına inerse, bu dişlerin tedavisi mümkün değildir, dişin çekilmesi gerekir. Bu noktada erken tedavinin ne kadar önemli olduğu bir kez daha anlaşılır. Tedavi edilmeyen çatlak dişlerde durum zaman içerisinde kötüleşir ve sürecin sonunda diş kaybı kaçınılmaz olur. Bu dişlerin erken teşhis ve tedavisi dişlerin kurtarılmasında çok önemli faktörlerdir.

Bölünen (2 parçaya ayrılan) Dişler

  Bölünen diş, çatlak bir dişin uzun dönem ilerlemesiyle meydana gelmiş bir sonuçtur. Kırık çizgisi boyunca çatlak parçalar birbirinden ayrılabilir. Bölünmüş bir diş tam ve bütün olarak kurtarılamaz. Çatlağın yeri ve büyüklüğü, hangi diş parçasının ağızda tutulacağını belirler. Bazı vakalarda dişin bir bölümünü ağızda tutabilmek için kanal tedavisi işlemi gereklidir.

Dikey Kök Kırığı

  Dikey kök kırığı dişin kök kısmında başlar ve çiğneyici yüzey boyunca ilerler. Zaman zaman oldukça az belirti verir ve bu yüzden bazen oldukça geç fark edilebilir. Vertikal (dikey) kök kırıkları dişi çevreleyen dişeti ve alveol kemik enfekte olduğunda anlaşılır. Tedavi diş çekimini gerektirebilir. Ancak, bazı durumlarda kırık parça uzaklaştırılarak diş kurtarılabiliyorsa endodontik cerrahi uygun seçenek olarak karşımıza çıkacaktır.

Çatlak Bir Diş Tedavi Edilmesinin Ardından Tamamen İyileşebilir Mi?

  Ne yazık ki dişteki çatlaklar, kemikteki kırık ve çatlaklar gibi iyileşmezler. Tedavi uygulanmasına rağmen bazı çatlaklar, ilerleme ve parçalar birbirinden ayrılma eğilimindedir, bu durumda diş çekimi tek seçenektir. Çatlak bir dişin kronlanması (kaplama) maksimum koruma sağlasa da her vakada başarıyı garanti etmez.

  Çatlak dişiniz için aldığınız tedavi oldukça önemlidir, çünkü tedavi sonucu ağrı giderilebilir veya çatlağın daha endişe verici boyutlara erişmesini azaltılabilir. Pek çok çatlak diş tedavi edildikten sonra ağızda uzun yıllar fonksiyonlarına devam ederler ve konforlu çiğneme işlevlerini sürdürürler.

Dişlerinizi Çatlak Oluşumundan Korumak için Bilmeniz Gerekenler

Çatlak dişler tam olarak önlenemezken, aşağıdaki adımları izleyerek dişlerinizi çatlak oluşumundan koruyabilirsiniz.

• Sert objeleri ısırmaktan kaçınınız (buz, patlamamış mısır, pense vb.)

• Dişlerinizi kenetlemeyin ve gıcırdatmayınız.

• Uykunuz esnasında dişlerinizi kenetlediğinizi veya sıktığınızı fark ederseniz, Diş hekiminizle gece plağı veya ağız koruyucu yapılması  konusunu konuşabilirsiniz.

Travmatik Diş Yaralanmaları

  Travmatik diş yaralanmaları genellikle kaza sonucu veya spor esnasında gelişebilmektedir. Bu yaralanmaların büyük kısmı küçük diş kırıklarıdır. Dişin bağlı yuvasından kısmen veya tamamen ayrılması genellikle daha nadiren görülürken, bu vakalar daha ciddi vakalardır. Tedavi şekli yaralanmanın tipi, bulunduğu yer veya hasarın şiddetine göre değişkenlik göstermektedir. Hasarın büyüklüğünden bağımsız olarak, böyle bir durumda acilen Diş hekimi veya Endodonti Uzmanı muayenesi gerekmektedir. Bazen ilk hissedilen dişe komşu dişlerde de ilave ve gözden kaçan hasarlar meydana gelmiş olabileceğinden detaylı bir ağız muayenesi gerekmektedir. Endodonti Uzmanları, travmatik diş yaralanmaları konusunda uzman olan diş hekimleridir. Bu konudaki ilave beceriler, teknikler konusunda uzmanlık bilgisine sahiptirler ve bu alandaki teknolojileri kullanmaya yetkindirler. Çatlak diş veya diş yaralanması mevcutsa, en kısa zamanda Endodonti Uzmanı ile iletişime geçilmelidir. Hem ağrının giderilmesi hem dişin kurtarılması için mümkün olduğu kadar hızlı davranılmalıdır.   

Avülse Dişler

  Her yıl 5 milyondan fazla diş çocuklarda ve yetişkinlerde yuvasından kopup fırlayabilmektedir. Böyle bir kaza geçirilmesi sonucu dişin kaybedilmesi maruz kalan kişiler için kötü sonuçlar doğurmaktadır. Dişi kurtarmak için doğru acil yaklaşım dişi en kısa zamanda yuvasına yeniden yerleştirmek ve bu dişin ağızda hizmet etmesini sürdürmeye yönelik olmalıdır.

Otuz dakika içerisinde en yakın diş hekimi veya Endodonti Uzmanı’na başvurulmalıdır!!!

Diş yuvasından ayrılarak düştüğü andan tıbbi desteğe ulaşıncaya kadar geçen sürede uygulanması gereken talimatlar şu şekildedir:

1) Dişi ağız içinde görünen kron (çiğneyici yüzey) kısmından tutunuz, dişin köküne dokunmayınız.

Dişi kaza mahalinde hemen bulunuz, asla orada bırakmayınız. Dişi kron (çiğneyici yüzey) kısmından tutarak alınız ve dişin köküne asla dokunmayınız

2) Diş yere düştüğünde kirlendiyse, dişi nazikçe su altında yıkayınız.

Dişin üzerindeki kir, tozu gidermek için sadece su kullanınız. Sabun veya diğer kimyasallar kullanılmamalıdır. Dişi ovulmamalı ya da kurutmamalıdır ayrıca dişi mendil veya beze sarmayınız.

3) Eğer mümkünse dişi yuvasına acilen yerleştiriniz. 

Dişi yuvasına düzgün biçimde yerleştiriniz. Dişi üst kısmından (kron kısmı, çiğneyici yüzey) parmaklarınızla nazikçe tutunuz ve yuvasının içerisine yerleştiriniz ve hastaya ağzını yavaşça kapattırınız. Hasta çenesini yavaşça kapatırken siz de dişi yuvasında doğru pozisyonda parmaklarınızla destekleyiniz.

4) Dişi her zaman nemli tutunuz.

İster ağız içerisinde olsun ister ağız ortamına yerleştirilemediği durumda diş her zaman nemli ortama kalmalıdır. Diş soğuk süt içerisine konabilir, hasta dişini ağız içerisinde taşıyarak getirebilir veya acil diş koruyucu kitler içerisinde taşınarak en kısa sürede kliniğe ulaşılır. Dişlerin musluk suyu içerisinde bekletilmesi tavsiye edilmemektedir, çünkü dişin kök yüzeyindeki hücreler musluk suyu içerisinde canlı kalamazlar.

5) Kazadan sonraki 30 dakika içerisinde acilen Diş hekimi veya Endodonti Uzmanı’na başvurulmalıdır.

Yukarıda ifade edildiği gibi dişinizi bu acil seansta yanınızda getirmeniz gerekmektedir. En iyisi 30 dakika içerisinde kliniğe yetişebilmektir, 2 saate kadar ağız dışı ortamda kalmış dişlerin kurtarılması mümkün olabilmektedir.

Kanal tedavilerinden sonraki dönemde yapılması gerekenler

  Tedaviniz tamamlandıktan sonra Endodonti Uzmanı doktorunuz tarafından evinize gönderilirken bir sonraki randevuya kadar dişinizle ilgili uymanız gereken talimatlar ve kullanılacak ilaçlar ile ilgili bilgi verilir. Dişinize bir sonraki randevuya kadar geçici diş dolgusu uygulanmışsa uyulacak talimatlar özellikle önemlidir.

  İşlem esnasında uygulanan anestezinin etkisi geçtiğinde, birkaç gün süreyle iyileşme süreci devam ettiğinden bir miktar ağrı hissedilebilir ayrıca seans süresince ağız açık kaldığı için çenenizde bir miktar ağrı hissedebilirsiniz. Bu geçici konforsuzluklar, doktorunuzun reçete edeceği ağrı kesici ilaçlarla atlatılabilmektedir.

  Belli bir süre için tedavi görmüş dişiniz diğer dişlerinizden küçük bir miktar daha hassas olarak hissedilebilir. Ancak aşağıdaki durumlardan birisi sizde mevcutsa vakit geçirmeden Endodonti Uzmanı doktorunuzla temasa geçmeniz önerilir.

• Şiddetli ağrı veya birkeç günden daha uzun süren basınç hissi

• Ağzınızın içinde veya dışarıdan fark edilen ödem (şişlik)

• Uygulanan veya kullanılan ilaca karşı hassasiyet (döküntü, kaşıntı vb.)

• Dengesiz biçimde ısırıyorsanız

• Geçici dolgu veya geçici dişin bütün olarak dişten kopması uzaklaşması (geçici dolgunun küçük bir kısmının kopması, düşmesi normaldir)

• Tedaviye başlamadan önceki ağrınızın aynı şiddette geri gelmesi

  Tedaviniz tamamlandıktan hemen sonra doktorunuzun talimatlarına uyulması ve anestezinin etki süresi tamamlanmadan yemek yenmemesi önemle tavsiye edilir. Aksi halde dudağınızı, dilinizi ya da yanağınızı ısırabilir ve yaralayabilirsiniz. Tedavisi devam eden dişinizin kalıcı dolgusu yapılmadan dişinizi tam bir çiğneme işlevinde kullanmaktan kaçınmanız tavsiye edilmektedir. Tedavi süresince rutinde olduğu gibi, dişlerinizi fırçalamanız ve diş ipi ile ara yüz bakımı yapılması tavsiye edilmektedir, bu sayede tedavi edilen dişin ve bölgenin enfekte olması önlenir.

  Dişinizin kanal tedavisi bitirilip rutin kontrolü yapıldıktan sonra doktorunuzu ilgili dişin daimi restorasyonu veya kronlanması (kaplama) için tekrar ziyaret etmeniz gerekmektedir ve bu tedavi basamağının doktorunuzun uygun gördüğü en kısa zamanda yapılması önemlidir. Doğru şekilde tedavi edilen ve restore edilen dişler, doğal dişler gibi yıllarca ağzınızda fonksiyon ve görevlerine devam edebilirler.

  Tedavi görmüş dişinizin uzun dönem bakımını fırçalama, diş ipi kullanımı ve düzenli kontroller ve diş yüzeyi temizliği yaptırarak sağlamak gereklidir. Uygun şekilde tedavi edilmiş dişler ilk tedavi uygulanmasından yıllar sonra yeniden tedavi gerektirseler bile, bu ikinci işlemin sonucu da çok büyük oranda başarılı olacaktır.